Gece karanlığında, Cadı Cecilia Lion’un ateşli bakışlarıyla başlayan sert sikiş fırtınası, Halloween temasının karanlık ve kaba büyüsünü taşıyordu. Siyah teni pürüzsüz, afrosu ortalama bir orman kadar kabarık olan Cecilia, vampir kostümüyle gözler önündeydi; ama asıl işin kırmızıya döndüğü an, o devasa yarak Jmac’in gloryhole’dan sapasağlam girmesiyle başladı. O delikten içeri dalan kalın, uzun yarak, Cecilia’nın tüylerini ürperten en derin amcığını parçaladı adeta.
Şeyi sarkmış saksoyu köpürtmek için aralıklı nefeslerle gömüldü içine. Kadının küçük amcığı, bu iri bademle zorlanıyor ama her itişte daha da açılıyordu. Jmac vazgeçmedi; sert sert dayadı, kadını hızla inlettirdi. Her kökleyişte Cecilia’nın alt dudağı titredi, irice avuçlar çeneyle kıç dibini kavradı. “Daha sert!” diye bağırdı gırtlağından yükselen hırslı sesle. Kalınlar kakıp kafasına vuruyordu sanki; kadın ise artık zevkten çıldırmıştı.
Kuyruğunu derinlere sokarken bile durmadı Jmac. Amcığa uzanan elleriyle yaka paça saçlarını tutup daha fazla bastırdı içeriye. Kadın kapanmadan önce son defa sertçe gömdü kökü, amcığından sıçrayarak çıkardı dışarı o pisliği. İçindeki yanmayı tüm vücudunda hissettiği anda çığlık attı; “Amına gir lan!” dedi haykırarak o anın hükmünü teslim eden sesiyle.
Cecilia’nın puştluğu elden gidiyordu; hem kabalık hem beceri kokan bu folloş sikiş onu yerde sürükletiyordu resmen. Alametifarikasıydı o gece: kızgınlıkla birleşmiş ham kimliklerin yakıcılığı… Koyu siyah teni kıpkırmızı kesilmişti, salyalar yanaktan aşağı süzülürken Jmac’ın kalınca yağız yarakları onun amını delik deşik ediyordu tam anlamıyla delirttiği gibi… Sonunda hem kendi hem rakibinin isteklerine boyun eğerek zirveye çıktı; boğazına kadar dolan bedeninden hırıltılar kopardı. Sikiş böyleydi işte; acımasızca ve doyumsuzca!